top of page

Microsoft Inspire 2021'de Neler Oldu?

Her yıl Microsoft tarafından gerçekleştirilen ve yeni dönemde, Microsoft tarafındaki yeniliklerin de ilk kez duyurulduğu Microsoft Inspire 2021, bu sene de Covid-19 nedeniyle dijitalde devam etti. 14 - 16 Temmuz tarihlerinde 100’den fazla ülkenin katıldığı, 300’den fazla konuşmacının söz aldığı ve 300’e yakın toplantının hayata geçtiği bu etkinlikte, Microsoft teknolojilerinin nabzı tekrardan tutuldu.
Microsoft Inspire 2021’i diğer yıllardan daha önemli kılan ana başlıklar ise Windows 11 hakkında verilen detaylar ve Windows 365’in ilk kez duyurulması oldu. Yine Microsoft Viva tarafındaki yenilikler de incelenirken, güvenlik ve uyumluluk çözümleriyle birlikte Azure hizmetleri de büyük bir oranda etkinlikte ele alındı.
Gelin Inspire 2021’in detaylarını birlikte inceleyelim!

Yeni Bir Döneme Merhaba!

“Önümüzdeki 3 yılda oluşturulacak veri, son 30 yılda oluşturulandan daha büyük olacak.” Satya Nadella, CEO Her yıl olduğu gibi bu yıl da açılış konuşmasını Satya Nadella gerçekleştirdi. Dijital altyapının geçirdiği değişiklikleri vurgulayan Nadella, “Geçtiğimiz yıl her anlamda üzücü olsa da değişim çağının başlangıcı için güçlü bir katalizör oldu. Bu nesilde, en büyük ekonomik yapısal dönüşümden geçiyoruz. Önümüze neler çıkabileceğini kestiremesek de, dijital teknolojinin her alanda dayanıklılık ve dönüşümün anahtarı olacağını biliyoruz,” sözleriyle dijital dönüşümün hiç olmadığı kadar etkin bir dönemden geçtiğinin altını çizdi.

Uzaktan çalışmanın en önemli başrollerinden biri olan Microsoft Teams’in günlük 145 milyon kullanıcıya ulaştığını belirtti ve bu sayının geçen yılın tam 2 katı olduğunu da ekledi. Bu dönem içerisinde 300’den fazla güncellemenin de sunulduğunu ekleyen Nadella, üretilen verilerin büyüklüğüne de ayrıca dikkat çekti: “Her firma, kendi verileri üzerinde tam hakimiyet kurmalı. Dahası, önümüzdeki 3 yılda oluşturulacak veri, son 30 yılda oluşturulandan daha büyük olacak. Artık tüm firmalar kendi verilerin kendi çıkarları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığından emin olacak.”

2015 yılında piyasaya sürülen Windows 10, yeni bir sürüm almayacak ve sadece güncellemeler alarak hayatına devam edecekti; bugüne kadar. Tam 16 yıl sonra Microsoft aldığı bir karar ile yeni Windows 11’i tanıttı. Geçtiğimiz yılda bilgisayarların, insanları ve kuruluşları güvenli ve üretken bir şekilde bir arada tuttuğunu belirten Satya Nadella, geliştiriciler ve içerik üreticiler için daha açık bir ekosistem oluşturmak istediklerini belirtti. Ayrıca, Windows’a yeni bir kategori eklendiğini ve bunun Bulut PC olduğunu duyuran Nadella, ilk kez Windows 365’i de duyurmuş oldu: “Windows deneyimini sadece Windows cihazlarda değil, tüm cihazlarda yaşayabileceksiniz! Uygulamaların buluta geçtiği gibi bugün de Windows’u buluta geçirmenin heyecanını yaşıyoruz,” sözleriyle Windows 365’in çığır açacak konumunu belirtmiş oldu.

Hibrit, Daha Hibrit, En Hibrit!

“10 yıl önce Office uygulamalarını buluta getirdiğimiz gibi bugün de Windows’u buluta getiriyoruz!”

Wangui McKelvey, Microsoft365 Genel Müdürü


Pandemi ile hayatımıza ani bir giriş yapan hibrit çalışma şekli, şimdi de vazgeçilmezlerimizden biri oldu. Olmayanı olduran bu süreç ise Microsoft sayesinde hibrit dünya düzeni adı altında daha verimli, daha dayanıklı ve daha üretken bir iş hayatına evrildi. Peki, hibrit çalışma şekli nereye evriliyor?

Microsoft 365 Genel Müdürü Wangui McKelvey ve Program Yönetim Direktörü Scott Manchester, söze geleceğin hiç olmadığı kadar öngörülemediğini belirterek başladı. Bu durum ise teknolojiyi her şeyin kalbine koyuyor da diyebiliriz. Tam da bu noktada, teknolojiyi hibrit çalışma düzeninin tam merkezine koymak ve erişilebilirliği herkes için mümkün kılmak gerekiyor: Bunu başaran yeni kategori ise Bulut PC (Cloud PC) olarak isimlendiriliyor.
Bulut PC, kendi uygulamalarınızı, ayarlarınızı ve masaüstünüzü, hiçbir kesintiye uğratmadan herhangi bir cihaza aktarmak ve çalışmanıza orada devam etmek anlamına gelmektedir. Microsoft tarafından yaratılan Bulut PC kategorisi ise ilk meyvesini vermiş durumda: Windows 365.

Wangui McKelvey, Bulut PC’nin önemini vurgularken Windows 365’in de ilk detaylarını bizlere şu sözlerle sundu: “Bulut PC, herhangi bir cihazdan, bir önceki bilgisayarınızda bıraktığınız işe kaldığınız yerden devam etmenizdir. 10 yıl önce Office uygulamalarını buluta getirdiğimiz gibi bugün de Windows’u buluta getiriyoruz. İşte bu, Windows 365’dir.”
Windows 365’in tanıtım videosunu aşağıdan izleyebilirsiniz:
Windows artık cihaz tabanlı bir bir işletim sistemi olmaktan ziyade hibrit bir vücuda bürünerek cihaz bağımsız bir deneyim sunacak. Windows 365 ile Windows deneyimini herhangi bir cihazdan yaşamaya devam edebileceksiniz. Normal bilgisayarınızdan bulut bilgisayarınıza döndüğünüzde, her şeyin eski yerinde olduğunu görünce şaşırmayın!

Peki Windows 365’in ücretlendirmesi nasıl olacak? Azure Virtual Desktop tarih mi oluyor? Bu konu hakkında daha fazla detaya sahip bir blog yazımız çok yakında sizinle olacak.

Livin’ La Microsoft Viva Loca!

“İnsanlara nerede olursa olsun başarılı olmaları ve gelişmeleri için ihtiyaç duydukları desteği sağladık; işte bu yüzden Microsoft Viva’yı kurduk!”

Seth Patton, Modern Work Genel Müdürü Ricky Martin’in ölümsüz şarkısı Livin La Vida Loca’yı her dinleyişinizde siz de harika hissetmiyor musunuz? Her insanın sandalyesinden kalkıp çılgınlarca hoplayıp zıplayabildiği bir müziğe ihtiyacı var, bu şarkı işte o şarkı; kendinizi piste atarsınız, dans edersiniz ve kendinizi hiç olmadığı kadar canlı ve mutlu hissedersiniz! Peki bunun konuyla ilgisi ne?
Pandeminin öğrettiği belki de en önemli konu başlığı, insan hayatının önemidir. Bir hayatı anlamlı kılan sağlığımız ve mutluluğumuz değil mi? Hayatımızı özgürce yaşayabildiğimiz, kariyerimizi de bu doğrultuda özgürce inşa edeceğimiz bir dünyaya ihtiyacımız var. Okullarda örnek verilen belli başlı şirketler vardır, “Onlar yatak veriyormuş çalışanlar uyuyabiliyormuş, tenis sahası varmış, Starbucks bile varmış, yoga dersleri veriliyormuş…” Belki de konu firmalar değildi; asıl konu, insandı: İnsanı merkeze koymak.
Yeni çalışma düzeninde insan merkezli bir şirket yapısı artık vazgeçilmezdir ve bu dijital çağda insan kaynakları departmanı, bilgi teknolojileri departmanıyla senkronize çalışmak zorundadır. Yeni hedef, insanı merkeze koyan, üretkenlik ve diğer uygulamalar ile kişisel gelişimi destekleyerek çalışanların kişisel ve profesyonel hayat standartlarını artıran bir sistem kurmaktır: Microsoft gururla sunar, Microsoft Viva!
Modern Work Genel Müdürü Seth Patton, “İnsanlara nerede olursa olsun başarılı olmaları ve gelişmeleri için ihtiyaç duydukları desteği sağladık; işte bu yüzden Microsoft Viva’yı kurduk. Viva, insanları şirket bilgilerine, içgörülerine ve öğretici kaynaklara bağlayarak insanların ve ekiplerin her yerden başarılı olmalarına olanak sağlayan, insan merkezli bir platformdur.”
Hemen akabinde gerçekleşen soru – cevap bölümünde ise ücretlendirmelerden, paketlerden, çıkış tarihinden ve çok daha fazlasından söz edildi. Tüm bu detayları sizlere aktarmak için yeni blog yazımız çok yakında sizlerle!

Azure ile Hibrit & Multi-cloud Strateji Yaratmak

“Nerede çalıştığına bakmadan tüm verileri nasıl yöneteceğiz? Azure hibrit mimarisi tüm bu zorlukların üstesinden gelmek için tasarlandı!”

Vijay Kumar, Kıdemli Azure Direktörü


Demin bahsettiğimiz gibi önümüzdeki 3 yıl içerisinde üretilecek olan veri büyüklüğü, şimdiye kadar üretilen veriden daha büyük olacak. Lakin, gerek regulasyonlar, gerekse firmaların politikaları neticesinde, kimi zaman tek tip, kimi zaman farklı bulut kullanımları tercih edilirken bazen de on-prem olarak adlandırdığımız lokal sunucular tercih edilebiliyor. En karmaşığı ise hepsinin bir arada olduğu senaryolar: Microsoft, Amazon, Google ve lokal servislerin aynı anda kullanıldığı.

Aslına bakarsak, ‘elma ile armutu aynı anda toplayamazsınız’ kuramını çürüten bir yaklaşım bu; hepsini aynı sepete koyduğumuz gibi aynı anda da yönetmek gerekiyor. Peki bu nasıl mümkün olabilir? Ek olarak, modern çalışma ortamı elde etmek, sürekliliği sağlamak, veri özgürlüğü elde etmek gibi konularda da nasıl başarılı olunabilir?

Microsoft’un Azure’daki Kıdemli Direktörü Vijay Kumar, Azure’daki yatırımların ve yazılımların bugünkü gibi ekstrem durumlar düşünülerek hazırlandığını belirtti: “Müşterilerimizden en çok gelen sorulardan biri de nerede çalıştığına bakmadan tüm verileri nasıl yönetecekleri. Azure hibrit mimarisi tüm bu zorlukların üstesinden gelmek için tasarlandı; benzersiz, hibrit ve multi-cloud özelliği ile müşterilerine herhangi bir yerden gerekli esnekliği ve yeniliği sunar: Tüm bunlar ise Azure Arc ile başlar.”

Azure Arc’ın özelliklerine değinilen bu panelde, Azure müşterilerinin bölgesel operasyonlarda uyumluluk, bulut bağımsız uygulamalar, ve her yerden erişilebilir Azure servisleri elde edebileceği belirtildi. Ayrıca Azure Lighthouse ile mükemmel uyumluluğuna vurgu yapılarak gelişmiş denetim ve erişim olanaklarından da bahsedildi.

Örnek vermek gerekirse, onlarca mağazası olan bir firma, daha fazla maliyet kalemi yaratmadan mevcut altyapısına optimizasyon istiyor. Azure Hibrit Avantaj sayesinde organizasyon genelinde bir genel görünürlük elde edersiniz. Hem buluttaki, hem yereldeki verilerinizi, Azure Arc ile görüntüleyebilir, yönetebilir ve güvenlik ilkelerine uyumlu hale gelebilirsiniz.

Diğer Notlar

Microsoft Inspire ana başlıkların ve toplantıların yanında veya diğer panellerde belirtilen bazı önemli konuları da maddeler halinde belirtmekte fayda var:

1- Power Platform, yeni nesil iş süreci olarak görülmelidir. Yaklaşık 16 milyon aylık aktif kullanıcısı olan Power Platform’u H&M, Toyota, Unilever gibi firmalar otomasyon ve üretkenlik süreçlerine dahil etmişlerdir. Gelecek, iş akışını kolaylaştırmaktadır.

2- Microsoft Teams, günlük 145 milyon kullanıcı sayısını geçti; bu sayı geçtiğimiz yılın tam 2 katıdır.

3- Windows Server 2012 ve SQL Server 2012, 10 Ekim 2023’de end-of-life oluyor. Ancak, Windows Server’ı Azure’a Hibrit Avantaj ile taşırsanız, 3 yıl daha teknik destek alabileceksiniz. Bunun ücretsiz olacağı da ayrıca duyuruldu. Yine aynı şekilde Windows Server 2008 ve 2008 R2 de sadece Azure’da 1 yıl daha teknik destek alabilecek.

4- 2020 yılında 30 milyar email saldırısı engellendi. Gelişmiş ülkelerde Ransomware saldırıları %400 arttı. 2024’e kadar yıllık siber güvenlik harcamaları 189 milyar doları görecek. Aynı şekilde, pandemi döneminde uzaktan ve hibrit çalışma şekli %300 arttı; bu da içeriden ve dışarıdan maruz kalınan tehditleri artırdı. Günlük ortalama 50 milyon siber saldırı düzenleniyor ve bu, pandemi döneminde güvenlik yatırımlarının neden %400 arttığını açıklıyor.

5- Azure Marketplace ve AppSource üzerinden yapılacak transaction ücretleri 20%’den 3%’e düşürüldü. Ayrıca, Microsoft Teams AppStore üzerinden de direkt satış gerçekleşebileceği belirtildi; bu da IT adminlerin şirketleri için doğrudan karar verme ve satın alma yetkisi anlamına gelmektedir.

Son Söz

Her yıl gerçekleşen Microsoft Inspire, adıyla müsemma bir şekilde gerçekten ilham verici oluyor. Makronet olarak bu zirveyi incelediğimiz zaman, aynı vizyon ve misyonu paylaştığımızı, hedeflenen müşteri deneyimine tüm birimlerle birlikte eriştiğimizi, ve çözümlerimizle katma değer sağladığımızı bir kez daha görüyoruz. Müşteri deneyimi anlamında attığımız en büyük adım, MyAdmin‘dir. Bu servisimiz hakkında da çok yakında bir blog yazısı paylaşacağız.

Windows 365, Microsoft Viva, Windows 11 ve Azure hakkında daha detaylı bloglarımız yolda. Bizi takip etmeyi unutmayın, seneye Microsoft Inspire 2022’de görüşmek üzere!

Mert Tüfekçioğlu Marketing Specialist Mert Tüfekçioğlu | LinkedIn

10 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page